Ağrısız Yaşam
Tüm dünyayı etkileyen hareketsizliğin kaçınılmaz sonucu olan ağrının yeri ve ortaya çıkış süreci her yaş grubunda farklı olmaktadır.
Gençlerde sıklıkla boyun ve sırt, orta yaşta sırt ve bel, ileri yaşta diz ve kalça ön plana çıkmaktadır.
Ağrı, gençlerde yoğun ders çalışma zamanı olan LGS ve YKS süreçleri ya da vize- final zamanlarında ağırlıklı olarak görülürken orta ve ileri yaşta vücut d vitamin düzeylerinin en düşük düzeye inmesi ile mart ve nisan aylarında tavan yapmaktadır.
Yazının başında belirttiğimiz üzere hareketsizlik sonucunda ağrı ortaya çıkar.
Hareket kas ve bağ yapılarının kuvvetini arttırır.
Kemik üstüne binen yük ile kitlesini korur. Hareket esnasında daha çok kemik kitlesine yük binmesi sağlanır ve hatta ağırlık ekleyerek yapılan hareket ile oran daha da arttırılabilmektedir.
Kas iskelet sistemimizin hareket için düzenlenmiş bir yapı olduğunu unutmamak ve buna göre günümüzü düzenlemek önem arz ediyor.
Özellikle hareket diye yazıyor, spor diye adlandırmıyorum. Fiziksel olarak aktif olduğumuz her dakika bedenimize, kas iskelet yapımıza artı olarak ekleniyor.
Daha aktif olan kas iskelet sistemi daha iyi kanlanıyor, damarlarda biriken kanın ödem yapmasını engelleyerek çalışmasına destek atıyor, toksinlerini uzaklaştırıyor, daha fazla enerji harcanmasını ve yağ yakımı sağlıyor. Yüklerimizden kurtulmamıza destek oluyor. Tüm bunlar ağrının oluşumuna engel olmak için çalışıyor.
Ağrı mutsuzluktan beslenir. Egzersiz ise seratonin denen hormonunun artışına neden olarak da mutlu olmamıza destek olur. Endişe ve kaygı azalmasına yardım eder.
Hareket edin, sağlıkla kalın.